Pişevari'ye Mektup (Josef Stalin)



Yoldaş Pişevari'ye,

Gördüğüm kadarıyla siz, hem İran'daki hem de uluslararası boyuttaki mevcut durumu yanlış değerlendiriyorsunuz.

İlk olarak, Azerbaycan'ın devrimci taleplerini hemen şimdi gerçekleştirmek istediniz. Fakat mevcut durum, bu programın uygulanmasına engel teşkil ediyor. Lenin, devrimci talepleri pratik talepler olarak öne sürerdi; ülkenin dışarıdaki başarısız savaşıyla birlikte derinleşen devrimci kriz sonrası öne sürülen pratik taleplerdi bunlar. 1905'te Japonya'yla girişilen ve başarısızlıkla sonuçlanan savaş gibi, ya da 1917'deki Almanya'yla olan savaş. Burada Lenin'i taklit etmek istiyorsun. Bu gerçekten çok iyi ve takdire şayan bir şey.

Fakat, bugün İran'daki durum çok daha farklı. Bugün İran'da derinleşmiş bir devrimci kriz yok. İran'da işçilerin sayısı çok az ve örgütlenmeleri de felaket derecede zayıf. İran'daki köylülük hâlen daha bir hareket içinde değil. İran, askeri başarısızlıkla birlikte İran'ın devrimci güçlerini zayıflatabilecek şekilde, bir dış düşmanla da savaş hâlinde değil. Sonuç olarak, Lenin'in 1905'teki ya da 1917'deki taktiklerini destekleyebilecek bir ortam yok İran'da.
İkinci olarak, eğer Sovyet birlikleri İran'da kalmaya devam etseydi, o zaman siz de Azerbaycan halkının devrimci talepleri için mücadelesinde bir başarı olanağına inanabilirdiniz. Fakat o birlikleri daha fazla tutamazdık, çünkü Sovyet birliklerinin İran'daki varlığı, bizim Avrupa ve Asya'daki kurtuluşçu politikalarımızın temelini sekteye uğratıyordu. İngilizler ve Amerikalılar, eğer Sovyet birlikleri İran'da kalabiliyorsa, o zaman neden İngiliz birlikleri de Mısır'da, Suriye'de, Endonezya'da, Yunanistan'da; Amerikan birlikleri Çin'de, İzlanda'da ve Danimarka'da kalamasın diyorlardı. Bu nedenle, İngilizlerin ve Amerikalıların elinden bu kozu almak ve sömürgelerdeki kurtuluş hareketlerini serbest bırakarak kendi kurtuluşçu politikamızı daha etkili ve verimli kılabilmek için İran'dan ve Çin'den birliklerimizi çektik. Bir devrimci olarak siz de anlayacaksınızdır ki, başka türlüsünü yapamazdık.

Üçüncüsü, tüm bunları söyledikten sonra, şimdi İran'ın durumu hakkında bir çıkarım yapabiliriz.
İran'da bir devrimci kriz mevcudiyeti yok. İran'ın başka ülkelerle savaş hâli, dolayısıyla da muhalefeti zayıflatıp krizi derinleştirebilecek askeri başarısızlıkları yok. Sovyet birlikleri İran'da kaldıkları müddetçe, Azerbaycan'daki mücadeleyi daha da yayma ve geliştirme ve uç taleplere sahip geniş bir demokratik hareketi örgütleme şansınız oldu. Fakat birliklerimizin İran'dan ayrılması gerekiyordu. Şimdi İran'da elimizde ne var? İçindeki İngiliz yanlılarıyla da birlikte İran'ın en gerici unsurlarını barındıran Qavam hükümetinin karışıklık durumu var. Qavam geçmişte ne kadar gerici olursa olsun, bugün kendi çıkarları ve hükümetinin selameti için ve tabiki de İran'daki demokrat çevrelerin desteğini alabilmek maksadıyla, birkaç demokratik reformu gerçekleştirmek zorundadır. Bu şartlar altında bizim taktiklerimiz ne olmalıdır? Bence bu durumda Qavam'dan koparabildiğimiz ödünleri koparmalı, İngiliz yanlısı çevreyi tecrit edebilmek için Qavam'ı desteklenmeli ve böylece İran'ın demokratikleşmesinin temeli atılmalıdır. Size verebileceğimiz tüm tavsiyeler, işte bu varsayımdan kaynaklanıyor. Tabii ki farklı bir taktik de izleyebilirsiniz: Qavam ile olan tüm ilişkileri kesmek, İngilizci gericilerin zaferini garanti etmek ve böylece her şeyin içine etmiş olmak gibi. Gerçi, böylesi bir durum taktik değil, aptallık olurdu. Böyle bir durum, Azerbaycan halkına ve İran demokrasisine ihanet olurdu.

Dördüncü olarak ise, diyorsunuz ki, biz seni önce göklere çıkarmış, sonra da yerin dibine sokmuşuz. Eğer bu doğruysa, gerçekten şaşırtır bizi. Gerçekte ne oldu? Her devrimcinin bildiği bir yöntemi uyguladık biz burada. Bugünkü İran'ın durumuna benzer bir durumda, hareketin gerçekleştirmek istediği bazı kesin ve asgari talepler yerine getirilmek isteniyorsa, hareketi daha da ilerletmek isteniyorsa, asgari taleplerin de ötesine geçip hükümet için gerçekten bir tehdit hâline gelinmek isteniyorsa, o zaman hükümetten koparabildiğimiz kadar taviz koparmak garantilenmelidir. İleri atılmamış olsaydınız, İran'ın bu mevcut durumunda, talepleriniz için, artık Qavam hükümetinin vermek zorunda olduğu bu ''imtiyaz''ları elde edemezdiniz. Bu, devrimci hareketin bir yasasıdır. Burada sizin hiçbir rezilliğinizden bahsedilemez. Sizi yüzüstü bırakacak olmamızı düşünmeniz çok garip. Aksine, bizim manevi desteğimizi de alarak, makul bir şekilde hareket ederseniz, hem bu mevcudiyet içinde taleplerinizin ve Azerbaycan'ın yeri sağlamlaşır , hem de Azeriler ve İran tarafından Ortadoğu'da ilerici bir demokratik hareketin öncüsü olarak anılırsınız.

8 Mayıs 1946                                                                                                                          J. Stalin

Kaynak: https://kavehfarrokh.com/articles/pan-turanism/question-5/

Yorumlar